Sitemize Hoşgeldiniz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Her Türlü Eğlence Burada!!


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Magazin ::::::::

2 posters

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Magazin :::::::: Empty Magazin :::::::: Paz Şub. 22, 2009 5:29 pm

Angel_

Angel_
ADMİN
ADMİN

magazın haberlerini buradan yayımlayabilirsiniz

http://herseyimiz06.yetkinforum.com

2Magazin :::::::: Empty Geri: Magazin :::::::: Paz Şub. 22, 2009 5:42 pm

Angel_

Angel_
ADMİN
ADMİN

Geçen salı aramızdan ayrılan Türk tiyatrosunun usta ismi Gazanfer Özcan’ın 5 yıldır “Tahsin Sütçoğlu” karakterini canlandırdığı “Avrupa Yakası” dizisinin kadrosuna iki sürpriz isim katıldı Hayattayken tiyatrosunun 500 bin TL’ye varan vergi borcu nedeniyle diziden aldığı tüm parayı borcuna yatırdığı ortaya çıkan Gazanfer Özcan’ın eşi Gönül Ülkü Özcan’a, Gürse Birsel, senaryosunu yazıp oynadığı “Avrupa Yakası”nda rol almasını teklif etti. Özcan, “Gazanım” dediği eşi hayattayken Birsel’den gelen teklife sıcak baktı. Dizi için, Türk tiyatrosunun büyük ustası Müşfik Kenter’le de görüşüldüğü öğrenildi. Değişiklik olmazsa dizide Müşfik Kenter, Hasibe Eren’in oynadığı Makbule’nin babasını, Gönül Ülkü Özcan da annesini canlandıracak

http://herseyimiz06.yetkinforum.com

3Magazin :::::::: Empty Geri: Magazin :::::::: Paz Şub. 22, 2009 5:43 pm

Angel_

Angel_
ADMİN
ADMİN

DAYAKTAN SONRA RIHANNA BU HALDE
Ünlü şarkıcı Rihanna'nın, polis kayıtlarından sızdırılan fotoğrafı ile erkek arkadaşı Chirs Brown tarafından feci şekilde dövüldüğü kanıtlandı.



Geçtiğimiz günlerde erkek arkadaşı Chris Brown tarafından yaralandığı haberleri yayılan Rihanna'nın polis kayıtlarından sızdırılan fotoğrafı haberleri doğruladı.
Fotoğrafta Grammy ödülü şarkıcının özellikle yanak ve dudak çevresindeki yaralanmalar dikkat çekiyor. Los Angeles polisinin elindeki bu fotoğraf, dün gece birileri tarafından sızdırılarak yabancı bir internet sitesinde yayınlandı.

Rihana'nın erkek arkadaşı, Garmmy Ödülleri'nin dağıtıldığı gece, kimliği bilinmeyen bir kadını arabanın içinde darp ettiği şüphesiyle göz altına alınmıştı.

Bu nedenle de Brown gözlatına alınmış sonra da kefaletle serbest bırakılmıştı. Kadının kim olduğu bilinmezken, Rihanna'nın Grammy'ye katılmaması ve arkadan konserlerini de iptal etmesi şüpheleri artırmıştı.

Polise gelen şikayet dosyasında, kurbanın sadece Rihanna'ya benzer özellikler taşıdığı biliniyordu.
"Erkek arkadaşı Rihanna'yı dövdü" haberleri basında çıksa da; Brown'un dövdüğü kadının Rihanna olduğu kanıtlanamamıştı.

Polis raporlarına göre ihbarı yapan kişinin "Robyn Fent" olduğu anlaşıldı. "Robyn Fent"in Rihanna'nın gerçek adı olduğu biliniyordu.

Fakat ilk kez basına yansıyan ve polis kayıtlarından sızdırılan bu fotoğrafla, Rihanna'nın erkek arkadaşından dayak yediği kesinlik kazandı.

Fotoğrafta, Rihanna'nın alnındaki büyük şişliğin, yüzünün ve vücudunun çeşitli yerindeki incinmelerin, Brown'ın, Rihanna'yı sıksık hırpaladığının göstergesi olduğu söyleniyor.

Polis kayıtlarına geçen dayak olayının da kıskançlık sonucu patlak verdiği dolaşan dedikodular arasında.

http://herseyimiz06.yetkinforum.com

4Magazin :::::::: Empty Geri: Magazin :::::::: Paz Şub. 22, 2009 5:43 pm

Angel_

Angel_
ADMİN
ADMİN

HOLLYWOOD'U ETKİSİ ALTINA ALAN 'KALIN KAŞ MODASI' TÜRKİYE'YE DE SIÇRADI...
Angelina Jolie Kate Winslet Madonna ve Natalie Portman gibi ünlü oyuncuların 'trend'leştirdiği yeni akımın Türkiye'deki son temsilcisi ise Ebru Şallı oldu. İnce kaşlarından şikayetçi olan Şallı 'FUE' adı verilen radikal bir yöntem seçti. Bu yöntemle mankenin saçlarının arka kısmından alınan saç kökleri kaşlarına nakledildi.

http://herseyimiz06.yetkinforum.com

5Magazin :::::::: Empty Geri: Magazin :::::::: Paz Şub. 22, 2009 5:44 pm

Angel_

Angel_
ADMİN
ADMİN

Görüntü yönetmeni Ramin Matin ile aşk yaşadığı haberleriyle bir süredir magazin gündeminde olan Tuğçe Kazaz’ın eşi Yorgo Seitaridis’in “Orada neler oluyor?” diye sorması üzerine Yunanistan’a giderek her şeyi anlatmaya karar verdiği öğrenildi. Dün Yunanistan’a giden ünlü mankenin “Aşık olmadan evlendim” dediği eşine boşanma davası açacağı da söyleniyor

http://herseyimiz06.yetkinforum.com

6Magazin :::::::: Empty Geri: Magazin :::::::: Salı Şub. 24, 2009 4:07 pm

__CrazyBoys__

__CrazyBoys__
yüz başı
yüz başı

Tüm Magazin Haberlerini Okumak İçin



Önceki Haber Sonraki Haber




Deniz Seki tutuklandı


A.A

Uyuşturucu operasyonu kapsamında gözatına alınıp serbest bırakılan Deniz Seki dün akşam saatlerinde bir kez daha gözaltına alınmıştı. Seki tutuklanıp cezaevine alındı.Seki'nin avukatları karara itiraz etti.


İLK OPERASYONDA BÖYLE GÖZALTINA ALINMIŞTI

Jandarmanın düzenlediği uyuşturucu operasyonu kapsamında şarkıcı Deniz Seki hakkındaki çıkartılan yakalama kararı tutukluluğa çevrildi.

İstanbul İl Jandarma Komutanlığınca düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alındıktan sonra mahkemece serbest bırakılan ve hakkında yakalama emri çıkarılmasının ardından tekrar gözaltına alınan Seki, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi.

Nöbetçi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi, yakalama kararını

Seki'nin yüzüne okudu ve yakalama kararı tutukluluğa çevrildi.

Bu arada, Seki ile birlikte hakkında yakalama kararı çıkarılan Tamer Kılıç, Mehmet Çinar ve İbrahim Kaya da jandarma tarafından gözaltına alınarak, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Bu kişiler hakkındaki yakalama kararları da tutukluluğa dönüştürüldü.

7Magazin :::::::: Empty Geri: Magazin :::::::: Salı Şub. 24, 2009 4:08 pm

__CrazyBoys__

__CrazyBoys__
yüz başı
yüz başı

Binbir gece dizisinde her şey gerçek!"


Melike BİRGÖLGE / mbirgolge@hurriyet.com.tr

‘Binbir Gece’ dizisinde, ‘Kötü Gelin’ olarak tanınan Ahu karakterini canlandıran Hazel Çamlıdere ile; oyunculuğu ve hayatını konuştuk.


HAZEL ÇAMLIDERE FOTOĞRAFLARI

Öncesinde Bebeğim, Aşk Oyunu, Sırça Köşk, Düş Yakamdan, Acemi Cadı adlı birkaç dizide ve televizyon filminde rol alsanız da adınız ‘Binbir Gece’ dizisiyle milyonlarca kişiye ulaştı. Kötü rolde olmak, o kötü rolü iyi oynamak mıydı sizi fark ettiren, yoksa başka bir sebep mi?

‘Binbir Gece’ dizisinden önce gerek program sunuculuğu gerekse ufak tefek rollerle bir şekilde ekrandaydım. Ama böyle bir projede yer aldığınızda geçmişiniz birden siliniyor ve insanlar sanki Ankara’dan dün gelip bugün diziye başlamışım gibi davranıyorlar. Bazı insanlar buna isyan ediyor. Ama bu işin kuralı bu ve ben hiç şikayetçi değilim.

İnsanlar daha sonra araştırıp, önceki çalışmalarınızı görünce…

Aynen… Daha sonra sizi tanımaya ve araştırmaya başladıkça ‘Aaa! Biz bu dizide izlemiştik’ ya da ‘Aaa! Ben bu programı hep takip ederim, bu kız mıydı sunan?’ demeye başladılar. Türkiye’nin en çok izlenen dizisinden bahsediyoruz.

Dizide birkaç bölüm görünenin bile yıldızı parlıyor.

Aynen… ‘Binbir Gece’ dizisinde bir bölüm bile oynasanız ertesi gün tanınmama şansınız yok. Hele de böyle bir projede kötü karakteri oynamak! Beş yıldır bu sektörün içinde olsaydım bile ilk projemde böyle bir şans yakalayabilir miydim bilemiyorum. Çünkü yeni bir oyuncuysanız kısa sürede tanınabilmenin iki yolu var.

“EN ZORUNU BAŞARDIM!”

Nedir onlar?

Ya başrol olacaksınız ya da iyi bir projede kötü karakteri oynayacaksınız. Kötü karakteri oynamam fark edilme sürecimi kısalttı evet ama şu an üzerinde konuştuğum hikayeler, projeler, görüştüğüm insanlar, hâlâ devam eden bir popülarite şunu gösteriyor. ‘Ben iyi bir oyuncuyum sanırım. En zorundan başlayıp en zorunu başardım.’

“AHU’NUN KÖTÜ BİR KARAKTER OLDUĞUNU KABUL ETMİYORUM!”

Aslında sizin canlandırdığınız o ‘kötü gelin’ karakterinin vermek istediği mesaj vardı değil mi, böyle insan olmasından daha çok?

Bizim toplumumuzda mutlu görünen bir çiftin arasına giren her kadın kötüdür, sebebi ne olursa olsun. Aslında ben Ahu’nun kötü bir karakter olduğunu pek kabul etmiyorum, kendi içinde. Hayatta hepimizin bir amacı ve bu amaçlara ulaşma yolunda farklı seçimleri vardır. Ahu da hayatını para sıkıntısı olmadan, yorulmadan rahat bir şekilde gerçekleştirmek istemiş, Bu amaçta çalışmayı ya da bir meslek edinmeyi değil de zengin bir adamla evlenmeyi tercih etmiş. Hayatımızdaki gerçek Ahu’ların tamamı hikayenin sonunda insanların tanımıyla ’kötü yola’ düşmüyor! O yüzden vermek istenenden çok almak istenen ders önemli.

“HIRS KÖTÜ BİR ŞEY DEĞİL”

Yaşamda karşılaştığımız çoğu kişi neden Ahu kadar hırslı sizce? Nedir onları bu duruma getiren?

Aslında hırs kötü bir şey değil. Bunu nerede, nasıl ve ne ölçüde kullandığınız önemli. Ben de hırslı bir insanım ama mesleğimi en iyi düzeyde yapabilmek adına! Başarılı olabilmek adına, ailemi mutlu edebilmek adına… İmkanlarım elverdiği ölçüde insanları mutlu etmek adına…

Peki fazlası…

Neden daha fazlası olmasın ki… Seçtiği yol ne olursa olsun bütün insanların buna benzer amaçları yok mu?

“OLDUĞUMDAN FARKLI BİR ŞEKİLDE TANIYORLAR!”

'Pis Cadı', 'İğrenç Gelin' gibi laflara maruz kalmışsınız ve size sokakta omuz atıyorlarmış. Ne yapıyorsunuz, nasıl cevap veriyorsunuz bu tür tepkilere?

Bu, birkaç kez olan bir şey. Ben mutlu oluyorum ve teşekkür ediyorum. Bu durumdan sanılanın aksine hiç şikayetçi değilim. Bu, işinizi ne kadar iyi yaptığınızı gösterir. Sadece oynadığınız karakterle değil yüzünüzle, duruşunuzla bambaşka bir insan olabileceğinizi göstermenin en iyi yolu belki. İnsanların beni bu kadar başarılı bir oyuncu olarak kabul etmelerinin en önemli sebeplerinden biri de olduğumdan bambaşka, farklı bir şekilde tanımış olmaları.

“BİNBİR GECE DİZİSİNDE HER ŞEY GERÇEK!”

Sizce neden bu kadar özdeşleştiriyor insanlar, karakterle canlandıran kişiyi?

Türkiye’de aile kavramı yurt dışına göre çok daha önemli. Ne kadar modern yapıda olursa olsun her ailenin aynı değişmez kuralları ve olmazsa olmazları var. Sahiplenme özdeşleşme çok daha fazla. Televizyonda en çok izlenen dizilere, hakkında en fazla yorum yapılan televizyon programlarına bakın, hepsi aile içi hikayeler. Sihir yok, masal yok, her şey gerçek. Aslında üst komşumuzun kapalı kapılar ardında yaşadığı hikayeyi taşıyoruz ekranlara. Dolayısıyla izleyicinin kendi gelini, kızı oluyoruz.

Sizi çok kişi dizideki ‘Hırslı Ahu’ olarak tanıdı. Peki biz Hazel’i tanımak istersek…

Aslen İstanbul doğumluyum. Babam emekli olmadan önce uzun yıllar devlet memuru olarak çalıştığı için lise dönemine kadarki öğrenimimi birden fazla şehirde tamamladım. Sonra Ankara’ya taşındık. Gazi Üniversitesi Ekonometri Bölümünü bitirdim.

Üniversitede okurken aynı zamanda çalışmışsınız. Neler yaptınız?

Üniversite döneminde hemen hemen her işte part - time çalışıp Ankara’da yapılabilecek ölçüde organizasyonlar ve etkinlikler sundum. Üniversite sonrasında da bir kaç yıl sanırım çalışmadığım sektör kalmadı. Hırs benim hayatımın hemen her alanında geçerli ama makul ölçülerde. 2005 yılının son dönemlerinde artık yapabileceği her şeyi yapmış ama kazandığı yetenekler ve birikimler hep medyada bir şeyler yapma isteğini artık zorunluluk haline getirmiş biri haline geldim.

Ve 2006 yılında da İstanbul’a taşındınız.

Evet… Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde tiyatro eğitimi aldım. Üniversite tercihlerimi yaparken o zamanki imkanlar elvermediği için konservatuar okuyamadım. Küçüklükten beri sanatın her dalına ilgim vardı ve hayatımı sanatla iç içe devam ettirmek istedim. Resim dalında ödüllerim var. Müzikle profesyonel olarak ilgiliyim. Benim bu konuda belirgin bir tercihim yoktu aslında. Hepsini bir arada yapmak istiyordum ama sanatı yaşam biçimi haline getirmek günümüz şartlarında gerçekten kolay değil. Ailem de kendilerine göre haklı sebeplerle bu isteğime destek olmadı. Dolayısıyla bunu gerçekleştirmek şimdi kısmet oldu. Her şeye sıfırdan başlayan biri olarak eğer belli bir çevreniz yoksa Ankara’da yaşayarak bu işi yapamıyorsunuz. Belli şartları oluşturmak, işin içinde olmak için İstanbul’da olmak zorundasınız. Ben de hiç bir ön hazırlık yapmadan sadece cesaretim ve özgüvenimle İstanbul’a geldim.

Yaşınıza göre olgun bir yapınız var.

Yaşıma göre oldukça olgun yetiştim. Hep kendi ayaklarınızın üzerinde durma mecburiyeti başladığınız her işte en iyisini gerçekleştirebilme zorunluluğunu ortaya çıkarıyor. Dolayısıyla imkanlar elverdiği ölçüde en iyisini gerçekleştirmeden tercih değiştiremiyorsunuz.

“ÖNCE MESLEĞİM OLDU SONRA OYUNCU OLDUM!”

Üniversitede Ekonometri eğitimi almış biri olarak başka sektöre geçmenize yani oyunculukla hayatınıza devam etmenize sebep olan nedir?

Buna sanatçı doğup sanatçı olarak devam etmek isterken geçici olarak farklı bir sektöre geçmiş olmak diyelim. Okuduğum bölüm oldukça zor. Aslında sevmeyerek okudum demek de haksızlık olur. Ancak o zaman önüme konulan seçeneklerin arasında en iyisiydi bana göre. Ailemi mutlu etmiş oldum iyi tarafından bakacak olursak. Yani Türkiye’de çoğu ailenin tabirine göre ’önce bir mesleğim oldu sonra oyuncu oldum.’

“FAZLA RENKLİYİM!”

Aslında siz haber spikeri olmak istiyormuşsunuz. Peki neden oyunculuğa yöneldiniz?

Ben Pazartesi günü bir film izleyip ’Evet mutlaka avukat olmalıyım tam bana göre’ deyip Salı günü bitirdiğim kitabı irdeleyip doktor olmaya karar veren bir insandım. Sizin düşünceleriniz dışında bir de çevrenizin size yakıştırdığı meslekler vardır ve bu nedense hep sanatla ilgili televizyonla ilgili oldu. Ben ekrana geçmeden önce de hep insanlar birilerine benzetir ya da televizyonda iş yaptığımı düşünürlerdi. Bir de bende yaptığım her işi profesyonelliğe dönüştürme isteği var. Resim yapardım, birkaç ödül aldım. Küçük çapta ‘Sen ressam olmalısın’ derlerdi. Müzik kulağım gerçekten iyidir. Klavye çalmaya başladım, çok kısa sürede öğrendim. Öğretmenlerim aileme ‘Mutlaka eğitim alıp devam ettirmeli’ dediler. Lise döneminde her uzun boylu güzel genç kıza ‘Manken olmalısın ‘derler ya onu da yaptım. Kısa süre sonra eğitmenliğe doğru gitti olay. Yıllar geçtikçe aldığınız eğitim duruşunuz, tavrınız, ses tonunuz, diksiyonunuz, değişen fiziğiniz itibariyle artık tek bir ortak nokta oluştu. O da ‘Sen haber spikeri olmalısın’ şeklinde…

İnsanların birçoğu haber spikerliğini sadece haber sunmak olarak düşünüyor.

Aynen dediğiniz gibi düşünüyorlar. Asla böyle bir şey yok. Ekranda haber sunmak sadece işin küçük bir parçası. Aslında çok keyifli gündemi insanlara aktarmak ama haber spikeri olursanız başka bir şey yapma şansınız yok. Ben fazla renkliyim. Salatada havuç da olsun istiyorum peynir de… Haber içerikli programlar sunarken bir yandan festivallere gitmek… Aynı anda ertesi günkü rolün için hazırlanmak…

Bunların hepsini aynı anda yapmak ve daha önemlisi yapabildiğini görmek en büyük mutluluk.

“PRENSES GİBİ GÖRÜNME KAYGIM YOK!”

Evet oyunculuk bu ama sizde olan özelliklerin dışındaki farklı bir karakteri yansıtmak, insanı zorluyor mu bazen?

Benim en büyük şansım ilk oyunculuk deneyimime bana en uzak olabilecek karakteri canlandırmakla başlamam. Ben saçım, makyajım, kostümüm, her şeyimle bambaşka biri oldum. Benim korkularım yok. Ekranda sürekli prenses gibi görünme kaygım yok. Başkalarının hayatı olmayı seviyorum. Yaptığım bütün işlerde bambaşka biri olmak hoşuma bile gidiyor.

“Oyunculuk pratik düşünmeyi ve analitik zekayı gerektiriyor” diyorsunuz. Yani…

Rolünüze çalışırken istediğiniz kadar ezber yapın, mekanı hayal ederek atacağınız adımı bile kafanızda planlayın kamera önüne geçtiğinizde sadece sız varsınız. Çalışmalarınızı zihninizde canlandırırken aynı anda ‘Işığı en iyi nerden yakalayabilirim, yakın plana geçince hareketimi ne kadar küçültürsem iyi oyun veririm’ sorularını da anında cevaplamak aynı anda uygulamak. Bu arada teknik ekipten veya yönetmeninizden gelen komutları da algılayabilmek gerekir. Analitik zeka da, olayları, problem ve sorunları ayrıştırma, neden - sonuç ile birbiri ile ilişkilendirip çözümleme demek değil mi?

Aldığınız eğitimden yola çıkarak analitik gözle bakarak hayatı çok sorguluyor musunuz?

Hayatı elbette sorguluyorum belirli ölçülerde. Herkes kendi mantığının kabul edebildiği kadar doğru adım atmaya özen gösterir. Ben elimden geleni yaptıktan sonra her şeyi oluruna bırakmayı öğrendim. Eskiden daha detaycıydım. Özen göstermek ve detaycılık arasındaki farkı öğrendim. Sabretmeyi öğrendim ama hâlâ pek başarılı değilim. Bu konuda kısa vadede pratik düşünebilmek gerçekten hayatı kolaylaştırıyor.

8Magazin :::::::: Empty Geri: Magazin :::::::: Salı Şub. 24, 2009 4:09 pm

__CrazyBoys__

__CrazyBoys__
yüz başı
yüz başı

Avşar miras işlemlerini başlattı




Hülya Avşar, kansere yenik düşen annesi Emral Avşar'ın ölümüyle ilgili yasal işlemleri başlatmak için mahkemeye başvurdu.


Hülya Avşar, önceki gün avukatı İbrahim Öztürk aracılığıyla Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda annesinin 4 Şubat'ta vefat ettiğini ve geride yasal mirasçı olarak kendisi, kız kardeşi Helin ve ablası Leyla Avşar'ı bıraktığını belirtti. Habertürk'teki habere göre Avşar'ın kendisi ve kardeşlerine mirasçılık belgesi verilmesi için yaptığı başvuru mahkemece kabul edildi.

9Magazin :::::::: Empty Geri: Magazin :::::::: Salı Şub. 24, 2009 4:09 pm

__CrazyBoys__

__CrazyBoys__
yüz başı
yüz başı

Asia'nın sırrı İstanbul'da




“Trauma”, “Suspiria” gibi unutulmaz filmler çeken, korku sinemasının usta yönetmeni Dario Argento, oyuncu kızına verdiği Asia (Asya) isminin İstanbul’la bağlantısını anlattı.


ASİA ARGENTO FOTOĞRAFLARI

İstanbul’da tatile gelmiştik
IF İstanbul Film Festivali’ne jüri üyesi olmak üzere ülkemize gelen ünlü İtalyan yönetmen Argento, kızına Asia (Asya) ismi vermesinde yıllar önce İstanbul’da geçirdiği tatilin başrol oynadığını açıkladı: “Asia’nın anne karnına düşmesi bizim İstanbul tatilimiz sırasında oldu. Bunun için adını Asia koyduk. İstanbul’un bizim ve kızımız için gerçekten de ayrı bir yeri var.”

Ferzan Özpetek arkadaşım


Yıllar sonra geldiği İstanbul’u çok değişmiş bulan 69 yaşındaki yönetmen, “Özellikle yollar ve binalar çok değişmiş. Tarihi yerler tabii ki aynı. İnsanların misafirperverliği de...” dedi. Argento, yakından takip ettiğini belirttiği Türk sineması hakkında da konuştu: “Ferzan Özpetek çok yakın arkadaşım. Filmlerini de seviyorum. Ayrıca Fatih Akın’ın filmlerini de beğeniyorum. Onunla Berlin Film Festivali’nde birlikte jüri üyeliği yapmış ve iyi anlaşmıştık.”

10Magazin :::::::: Empty Geri: Magazin :::::::: Salı Şub. 24, 2009 4:09 pm

__CrazyBoys__

__CrazyBoys__
yüz başı
yüz başı

Kurtlar Vadisi'ni de çok sevdiler




Merkezi Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan “Abu Dabi” televizyonunda yayınlanmaya başlayan “Kurtlar Vadisi” dizisi, izlenme rekorları kırıyor.

Arap ülkelerinde izlenme rekorları kıran “Gümüş” ve “Ihlamurlar Altında” dizilerinin ardından çeşitli Arap kanallarında yayınlanan Türk yapımı dizi sayısı 10'a ulaştı. Abu Dabi TV'de yayına giren “Kurtlar Vadisi” daha şimdiden reyting rekorları kırarken, dizinin başrol oyuncusu Necati Şaşmaz, Oktay Kaynarca ve Özgü Namal, izleyicilerin gönlünde taht kurdu. Arapça adı “Vadi El Diap” olan dizide, “Polat Alemdar” karakteri Arapça dublajında “Murad”, “Elif” karakteri “Raha”, “Çakır” da “Şakir” olarak değiştirildi. Hafta içi hergün 20.00'de yayına giren dizinin tekrar bölümleri her gece 01.00'de bir kez daha izleyiciyle buluşuyor.

ARAP KANALLARINDAKİ TÜRK DİZİ SAYISI 10'A ULAŞTI

“Kurtlar Vadisi” ve Abu Dabi kanalında halen yayınlanan “Acı Hayat” ile birlikte çeşitli Arap kanallarında yayınlanan Türk yapımı dizi sayısı 10'a ulaştı. Abu Dabi, MBC ve Suriye kanalları başta olmak üzere Arap kanallarında, Kurtlar Vadisi, Gümüş, Elveda Derken, Yersiz Yurtsuz, Genco, Yabancı Damat, Menekşe ile Halil, Kırık Kanatlar, Kaybolan Yıllar, Bıçak Sırtı isimli diziler yayınlanıyor.Türk dizilerinin izlenme oranlarının her geçen gün arttığını belirten Arap kanallarının yetkilileri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları karşısında Davos'ta gösterdiği tepkinin bunda rolü olduğunu vurguladı.
Türk dizilerinin gerek senaryo, gerekse de görüntü kalitesinin oldukça yüksek olduğunu kaydeden Arap televizyonlarının yetkilileri, dizilerin çekildiği mekanların Arap izleyiciler üzerinde büyük merak uyandırdığını, özellikle
müziklerin izleyicileri etkilediğini bildirdi.
Geçen yıl Arap ülkelerinde büyük yankı uyandıran “Gümüş” ve “Ihlamurlar Altında” dizileri sayesinde 2 milyondan fazla Arap turistin tatilde Türkiye'yi tercih ettiğini aktaran yetkililer, “Kurtlar Vadisi”nde ekrana gelen Kız Kulesi, İstanbul Boğazı gibi etkileyici manzaraların da bu ilgiyi giderek artıracağını düşündüklerini söyledi.

11Magazin :::::::: Empty Geri: Magazin :::::::: Salı Şub. 24, 2009 4:10 pm

__CrazyBoys__

__CrazyBoys__
yüz başı
yüz başı

Dokunmadan sevmeyi oğlumun ölümü bana öğretti"




3 Aralık 2008'de 26 yaşındayken hayatını kaybeden müzisyen Serhan Şeşen'in babası Burhan Şeşen ve amcası Gökhan Şeşen 'Orada Neler Oluyor'da ölümden sonra değişen hayatlarını anlattılar


SERHAN YAŞAM DOLUYDU

Burhan Şeşen "Oğlumu kaybettikten sonra bir insanı dokunmadan, görmeden sevmenin nasıl bir şey olduğunu öğrendim. Çok zor ve başkaymış. O derin ve çaresiz özlem geldiği anda ne yapacağımı bilemiyorum. Bazı günler öğleden sonraları zaman duruyor, ağırlaşıyor. Geceler bazen üzerime basıyor. O zaman oğlumun Çengelköy'de yattığı yere gidiyorum. Oraya 'Serhan'ın Bahçesi' adını taktım. Yavrumla dertleşiyorum. Yanında yatanlara 'Oğluma iyi bakın' diyorum. Bana attığı son mesaja bakıyorum. Son kez elini tutuşunu hatırlıyorum. Deniz kenarında yürürken 'Baba bu deniz kimin?' deyişini hatırlıyorum. Elbiselerini kokluyorum" dedi. Acının kendisini farklı bir insan yaptığını da söyleyen Burhan Şeşen "Psikolojik destekle elbette ki bugünleri atlatacağım. Ama bir daha eski Burhan olamayacağım" dedi.


DOĞUMGÜNÜNDE DEVLER SAHNEYE ÇIKIYOR

Burhan Şeşen 27 Şubat Cuma, saat 20.00'de Bostancı Gösteri Merkezi'nde oğlu Serhan'ın doğumgününü pop müziğin dev isimleriyle kutlayacağını, herkesi doğumgünü şölenine beklediklerini söyledi. Burhan Şeşen oğlunun doğumgününde Serhan'a 4 yaşındayken yazdığı 'Kırmızı Uçurtmam' şarkısını sahneye çıkarak okuyacak. Konserden elde edilecek gelir 'Serhan Şeşen Felsefe ve Yaşama Saygı Derneği'ne aktarılacak.

12Magazin :::::::: Empty Geri: Magazin :::::::: Salı Şub. 24, 2009 4:11 pm

__CrazyBoys__

__CrazyBoys__
yüz başı
yüz başı

Tilbe'den İbo protestosu




“İbo Show”a katılan Yıldız Tilbe, İbrahim Tatlıses tarafından şarkısı kesilince sinirlendi. Tepkisini gösterince türkücüden “Seni pezevenklerin elinden kurtardım” diye karşılık alan Tilbe, yayını terk etti.


SKANDAL PROGRAMDAN KARELER

Tatlıses, kendisini alkışlayarak programı terk eden Tilbe’nin ardından, “şarkını da istemiyorum, seni de. Benden uzak ol, istersen Mısır’a sultan ol. Öleceğimi bilsem bir daha şarkını çalmam” dedi.

İşte o diyalog...

SENİ BEN KURTARDIM

İ. T. : “Beni dövdüler abi” dediğin zaman seni pezevenklerin elinden aldım.
Y.T: Kimse beni pezevenklerin elinden almadı. Beni dövdüler adamlar, ben aslan gibi evime gittim. Kırıldım size...
İ.T. : Kızım ben sana onu şaka olsun, gırgır olsun diye yapıyorum.
Y.T. : Gırgırı yok, üç kere şarkımı kestiniz.
İ.T. : Sen bana telefon açıp “Abi beni dövdüler” dedin mi?
Y.T. : Şimdi siz bunu niçin söylüyorsunuz?
İ.T. : Bunu söylüyorum çünkü sende manevi hakkım var.

SONUNDA İPLER KOPTU

Y.T.: Bana kimsenin hakaret etmeye hakkı yok. Ne olmuş adamın biri beni dövmüşse ve sizden yardım istemişsem... Bunu burada söylemeniz doğru mu?
İ.T. : Ben sana hep iyilik yaptım.
Y.T.: Bana kimse iyilik yapmadı şimdiye kadar. Beni sadece Allah koruyor. Sizi de Allah korusun, allahaısmarladık.
İ.T. : Tamam, güle güle... Allah’ın selameti başına olsun.

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz