Trabzonspor :::

yorumlarınızı buradan yapabilirsiniz

Trabzon'da İlk Kulüpler [değiştir]
Trabzon'un ilk kulübü ve Trabzonspor'un kurucu kulübü İdmanocağı, 1914'de kurulduOsmanlı zamanında Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı'nın kurulması ve Türk Sporu'nun bu ilk örgütünün tüm Anadolu'ya yayılması, Trabzon'da da etkisini göstermişti. Bu etki sonucu yeni yeni kulüpler kurulmaya başlandı. İdmanocağı, İdmangücü, Necmiati'den sonra Trabzon Lisesi bünyesinde lise adını taşıyan yeni bir kulübün kurulmasıyla kulüp sayısı 4 olmuştu. 1923 yılından sonra Trabzon'da İdmanocağı ve İdmangücü arasında büyük bir rekabet başlamıştı. Trabzon adeta Ocaklılar, Güçlüler diye ikiye ayrılmıştı. Trabzon'da futbolun bu iki takım arasındaki rekabetten yüceldiği söylenebilir. Rekabet zamanla öylesine büyük boyutlara vardı ki, Trabzon'un Türkiye liglerinde geç temsil edilmesine bile sebep oldu.

1923 yılında Trabzon'da ilk resmi lig maçları oynanmaya başlandı. İlk sezon İdmanocağı şampiyon olmuştu. Bunu 1923-24,1924-25 sezonlarında Lise takımının arka arkaya şampiyonlukları izledi. 1925 sezonunda yine İdmanocağı şampiyon olurken, 1929 yılına kadar da önce Lise, arkasından Muallim Mektebi daha sonra da Ticaret Lisesi takımları mutlu sona ulaştılar.

İdmanocağı ile İdmangücü arasındaki büyük rekabet 1930'dan sonra had safhaya ulaştı. 1929-30'dan sonra 5 kez arka arkaya İdmanocağı'nın şampiyon olmasından sonra 1934-35 sezonundan itibaren İdmangücü takımı tam 7 yıl arka arkaya şampiyon olarak bu iki takım arasındaki rekabeti büsbütün alevlendirmişti.

1940'lı yıllarda Trabzon futbolundaki güç lise takımlarına geçmişti. Tam 6 kez arka arkaya şampiyonluğu kazanması da bunu gösteriyordu. Bu aralar dikkat çeken bir hususta Trabzon'daki bütün futbol yıldızlarının lise takımlarından yetişmiş olmalarıydı. Özellikle Trabzon Lisesi bir futbolcu kaynağı olmuştu. 1947-48 sezonundan itibaren şampiyonluk yine İdmanocağı ile İdmangücü arasında el değiştiriyordu. Bu arada Necmiati de iki sezon şampiyon olarak Trabzon futbolunda söz sahibi oldu. Bu arada Trabzon'da yeni yeni kulüpler de kuruluyordu. 1923 yılında Akçaabat Lisesi'nde kurulan Sebat Gençlik, 1938'de kurulan Doğan Gençlik, 1950 yılında Sürmene ilçesinde kurulan Sürmene Gençlik, 1952 yılında aynı ilçede kurulan Zafer Gençlik, 1953 yılında kurulan Yolspor, 1955 yılında kurulan Yalıspor bu takımların başında geliyordu.


1965'deki Türkiye kupası maçında İdmanocağı'nın, İstanbul'da Beşiktaş'ı 1-0 yenerek elemesi, o dönem Trabzon futbolunun geldiği noktayı gösterir1930'lu yıllarda başlayan İdmanocağı, İdmangücü rekabeti 1940'lı, 1950'li, 1960'lı yıllarda olanca şiddetiyle devam ediyordu. Bu gitgide rekabetten öte boyutlara varmaktaydı. Ocaklı ve Güçlü olmak Trabzon'da adeta bir spor mezhebi haline gelmişti. En kötü sezonlarda bile rekabetlerinden hiçbir şey kaybetmiyorlardı. Trabzon öylesine ikiye ayrılmıştı ki Ocaklılar Sari-Kırmızı diye İstanbul'daki Galatasaray'ı İdmangüçlülerse Yeşil-Beyaz renklerine rağmen Fenerbahçe'yi destekliyorlardı. Rekabet bir de bu şekliyle alevlenmişti. Bu arada renkleri Sarı-Lacivert olan Necmiati bile bu rekabetin dışında kalmıştı.

Aslında bu büyük rekabetten en karlı Trabzon futbolu çıkıyordu. Öncelikle şehirde futbol tutkusu körüklenmişti. Bu büyük rekabetten doğan büyük iddia Trabzon'da büyük yıldızların çıkmasına neden olmuştur. Ancak, Trabzon insanının alın yazısı olan gurbetçilik 1930'lu yıllarda Trabzon'daki futbol yıldızlarının kaderine tesir etmişti. Pek çoğu yüksek öğrenim uğruna ana kucaklarını baba ocaklarını terk etmek zorunda kaldılar. Gittikleri İstanbul ve Ankara'da sürdürdükleri futbol yaşamlarında gerçekten büyük yıldız oldular. Hasan Polat ve kardeşi Ali Polat Ankara Gençlerbirliği'nde, Selim Satıroğlu, Ahmet Karlıklı Galatasaray'da, Taka Naci, Zekeriya Bali Fenerbahçe'de, Nazmi Bilge Beşiktaş'ta yıldız futbolcu oldular.


Kuruluş Denemeleri [değiştir]1962-63 sezonunda tüm yurtta bir İl takımı kurulması öngörülmüştü. Zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak, Türkiye liglerini güçlendirmek ve tüm yurda yaymak amacıyla bir seferberlik başlatmıştı. Her ilde bir futbol takımı kurup Türkiye liglerinde yer alması seferberliği büyük bir hızla devam ediyordu. Ancak "İl Kulübü" kurulmasının en zor olduğu illerin başında Trabzon gelmekteydi. İdmanocağı, İdmangücü rekabeti Trabzon futboluna öylesine hakimdi ki, bu iki kulübün bir çatı altında toplanmasına imkân yoktu. Nitekim böyle bir girişimde bulunmak isteyen bir avuç idealistin daha ilk çalışmalarında bunun imkânsız olduğu gerçeği bir kez daha anlaşılmıştı.

Trabzonlular, Trabzonspor adıyla bir kulübün kurulmasını yürekten arzuluyorlar, ancak bu işi bir türlü gerçekleştirememenin ezikliğini yaşıyorlardı. Yetkililerin de araya girmesi, sonucu pek değiştirmiyordu. Ocaklılar da, Güçlüler de yeni kurulacak kulüpte kendi isimlerinin, hatta renklerinin hakim olmasını istiyorlardı ve bu konuda en ufak bir fedakarlıkta bulunmuyorlardı. Her gün, her akşam toplantı üstüne toplantı yapılıyordu. Bazen tam bir anlaşma zemini ortaya çıkıyor ama yine en ufak bir ayrıntı her şeyi berbat ediyordu. Havaya silahlar atılıyor, karakollara, hatta mahkemelere kadar uzanan olaylara rastlanıyordu. Öte yandan Futbol Federasyonunun il kulüpleri için tanıdığı sürenin de sonu yaklaşıyordu.

21 Haziran 1966 tarihinde İdmanocağı, Martıspor ve Yıldızspor'un da katılımı ile sarı kırmızı renkler altında Türkiye 2. Ligi'ne alındı. Ancak, resmi bir yazının süresi içinde ilgili yere tebliğ edilmediği için İdmanocağı'nın İkinci Lig'de oynaması durduruldu. Bu tarihten yaklaşık bir ay sonra 20 Temmuz 1966'da bu kez İdmangücü, Karadenizgücü, Martıspor ve Yolspor'un katılmasıyla Trabzonspor, Kırmızı-Beyaz renklerle kuruldu ve 1966-67 sezonunda 2.ligde oynadı. Ne var ki, İdmanocağı buna karşı çıktı. Bu kulübün 1967 yılının Mayıs ayının sonunda Danıştay'da açtığı dava sonucu yürütmeyi durdurma kararı alınınca ortalık yine karıştı.


Kuruluş [değiştir]Trabzon'daki gergin durum üzerine araya zamanın Beden Terbiyesi Genel Müdürü Ulvi Yenal girdi. Ulvi Yenal, İdmanocağı ve İdmangücü'nün birleşmemeleri halinde iki kulübünde Türkiye 2. Ligi'ne alınmayacağını bildirdi. Bu durum Trabzon'da ve her iki kulüp çevresinde şok etkisi yaratmıştı. Birleşmeleri büyük sorun olan bu iki kulübün, birleşmemeleri halinde Trabzon Türkiye liglerinde temsil edilemeyecekti. Trabzon'daki geceli gündüzlü yapılan ve büyük tartışmalara neden olan toplantılar sonunda 2 Ağustos 1967 günü İdmanocağı ile İdmangücü birleşmesi gerçekleşti ve Trabzonspor; İdmanocağı, İdmangücü, Karadenizgücü ve Martıspor'un birleşmesi ile ortaya çıktı.

Bütün resmi işlemler tamamlandıktan sonra artık sıra Trabzonspor'un renklerine gelmişti. Trabzon'da uzun yıllar süren İdmanocağı-İdmangücü rekabetinde Sarı-Kırmızı ve Yeşil-Beyaz renkler hakimdi. Trabzonspor'un renkleri bu renklerin dışında olmalıydı. Trabzon'u ve Karadeniz'i simgeleyen renkler aranıyordu. Bu konuda yarışma açılması da gündeme geldi ancak sonra vazgeçildi. İlk dört toplantıdan sonuç alınamamıştı. Beşinci toplantıda her şey bitecekti. Sonunda Trabzon ve Karadeniz'in simgesi olan Hamsi üzerinde duruldu. Hamsinin gümüş mavisi rengi ve gözlerinin bordosu dikkate alındı. Trabzonspor'un renklerini, İngiltere'nin Aston Villa takımından aldığı yönünde görüşler de vardır.

Yattara'ya terapi
Son haftalarda yine gözle görülür bir düşüş yaşayan, o nedenle de son Denizlispor maçında yedek bekleyen İbrahima Yattara´nın tekrar eski günlerine dönmesi için adeta seferberlik ilan edildi.





Teknik direktör Ersun Yanal, futbolcusuyla sık sık özel olarak konuşurken, yöneticilerin de Gineli’ye rahatsızlığının sebebini soracağı öğrenildi. Yattara’nın adı sezon başından bu yana birçok takımla anılırken, Alanzinho’nun kadroya katılmasının ardından oyun süresi de azalmıştı

Yanal'dan unutun emri!
Trabzonspor Teknik Direktörü Ersun Yanal, Denizlispor mağlubiyeti sonrası yüzü asılan futbolculara sert bir uyarıda bulundu. Futbolcularına, "Henüz lig bitmedi" diyen Yanal, Antalyaspor maçını kazanmaları durumunda ligde yeni bir sayfa açacaklarına inanıyor.



Trabzonspor'da Denizlispor mağlubiyetinin yaralarını sarmak isteyen yönetim tesislere üst kurdu. Teknik direktör Ersun Yanal'la diyalogları güçlendiren yönetim, futbolcuların da her türlü sıkıntısını gidermek için yoğun çaba harcıyor. Ersun Yanal ise futbolculara Denizlispor mağlubiyetini unutmalarını emretti. Morali bozuk olan futbolcularla özel toplantılar yapan Yanal, "Henüz lig bitmedi. Daha önümüzde yapacak çok şey var. Antalyaspor galibiyetiyle beyaz bir sayfa açmak bizim elimizde. Bunu başaracak güçte olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Daha önce yaptık, yine yapabiliriz" diyerek futbolcuların beynini yıkıyor.

GENÇLERİN PERFORMANSI YANAL'I UMUTLANDIRIYOR
Antalyaspor maçında ideal 11'ine dönmeyi düşünen Yanal, antrenmanlarda gençlerin üst düzey bir performans sergilemesi nedeniyle 18'e alacağı isimleri belirlemekte zorlanıyor. Özellikle Faty Papy, Göksu ve Barış Memiş'e ilerleyen haftalarda formayı vermeyen planlayan Yanal, formsuz gözüken Ceyhun, Isaac ve Ferhat'ı ise uyardı. Bu oyunculardan kendilerini takıma vermelerini isteyen Yanal, Selçuk ve Colman'a da uyarılarda bulundu.

ALANZİNHO'YA YATTARA DESTEĞİ
Bordo - mavili takımda sergilediği performansla yoğun eleştiri alan Brezilyalı futbolcu Alanzinho'nun moralini Gineli futbolcu İbrahima Yattara düzeltiyor. Özellikle yerel medyanın tepkisini çeken Alanzinho'yla idmanlarda sık sık şakalaşan Yattara, Brezilyalı futbolcunun moralini biraz olsun yerine getirmeye çalışıyor. Bu arada Alanzinho'yla özel bir görüşme yapan Yanal'ın oyuncuya olan güvenini vurguladığı öğrenildi.

TRABZONSPOR SALONDA ÇALIŞTI
Öte yandan Trabzonspor, hafta sonu deplasmanda oynayacağı Antalyaspor maçının hazırlıklarını kondisyon salonunda yaptığı çalışmayla sürdürdü. Teknik Direktör Ersun Yanal yönetiminde Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nde yapılan antrenmanda tüm oyuncular yer aldı. Salonda oldukça neşeli dakikalar geçiren futbolcuların, birbirleriyle sık sık şakalaştığı öğrenildi.

Oh be! Deplasman vakti
Evinde hiç beklemediği bir yara alan Trabzonspor, Antalyaspor sınavına çok umutlu bakıyor. Çünkü ne de olsa Bordo-Mavililer, deplasman lideri!



Avantaj kaçmıştı
Denizlispor'a evinde yenilerek lehine olan tüm iç saha istatistiklerini yerle bir etmişti Trabzonspor... Bordo-Mavililer, Avni Aker’de tam 398 gün sonra yenilmiş, Horozlar Trabzon’da ilk kez sevinmişti. Ersun Yanal bile Trabzonspor’da görev yaptığı süre içinde Avni Aker’deki 3. yenilgisini tatmıştı. Bir de rakiplerinden Fenerbahçe ve Galatasaray’ın kaybı, Karadeniz temsilcisinde kayıpları katladı.

22 puan topladılar
İşte bu kayıp haftanın ardından yaraları sarmak için Trabzonspor’da gözler hafta sonunda oynanacak olan Antalyaspor müsabakasına çevrildi. İki maçlık galibiyet hasretine son vermek için Güney’e gidecek olan Fırtına, evine zaferle dönerek taraftarlarından özür dilemek istiyor. Bu yönde Bordo-Mavililer’i galibiyete motive eden nokta Trabzonspor’un deplasman karnesi. Fırtına, ligin dış saha lideri ve deplasmanlarda toplam 22 puan kazandı.

Her şey Samba için
Alanzinho el üstünde... Hem teknik heyet hem de takım arkadaşları, eleştirilen Brezilyalı´ya moral veriyor, "İlk zamanlar hep böyledir, alış" diyor.



Omuzlarda geldi
Son günlerde Trabzonspor camiasında en az Denizlispor yenilgisi kadar konuşulan bir başka konu da yeni transfer Alanzinho’nun performansı... Büyük umutlarla alınan, takımın yıldızı olması beklenirken, hala uyum sürecini aşamadığı gözlenen Brezilyalı için Bordo-Mavili ekip kelimenin tam anlamıyla seferber oldu. Trabzon’a gelişinde omuzlarda karşılanan, Denizli maçından çıkarken ise tepki gören Sambacı’nın soyunma odasında ve tesislere yolculuk sırasında da çok üzgün olduğu öğrenildi.

‘Anlamaya çalış’
İşte dramatik anlardan sonra teknik heyet ve Bordo-Mavili futbolcuların Brezilyalı için kenetlendiği bildirildi. Örnek bir tavır sergileyen ve Alanzinho’yu izleyip beğenen teknik direktör Ersun Yanal’ın, “Ben senin kaliteni ve yapabileceklerini biliyorum” ifadelerini kullanırken, birçoğu sezon başında Trabzonspor’a gelen oyuncuların da Brezilyalı’ya, “Taraftarımızın anlık tepkilerini anlamaya çalış. Takımdan beklenti büyük ve evdeki ilk yenilgi çok üzdü” sözleriyle moral verdiği belirtildi

Bordo-Mavi yemin!
Başkan ve teknik heyetin takımı sahiplenmesi futbolcuları gururlandırdı. Trabzonsporlu oyuncular Ersun Yanal´a galibiyet sözü verip, “Denizli maçını unutturacağız” ifadesini kullandılar.

Düğmeye başkan bastı
Trabzonspor'da geçtiğimiz hafta sonunda gelen Denizlispor hüsranının yaraları çabuk sarıldı... Bunda başta Başkan Sadri Şener olmak üzere, yöneticiler ve teknik heyetin takımı sahiplenmesinin rolü ise çok büyük oldu. Aile havasının bozulmaması için büyük çaba harcayan Trabzonspor’un kurmaylarının desteğine Bordo-Mavili futbolcular da kayıtsız kalmadı. Karadeniz temsilcisinin tüm oyuncuları, Antalyaspor deplasmanı öncesinde teknik heyete söz verdi.

Tribün tepkisine yorum
Sezon sonuna kadar bir daha Trabzonspor’un asla Denizlispor maçındaki durgunluğu tekrarlamayacağını belirten Bordo-Mavili futbolcuların, tribünlerin tepkisini de anlayışla karşıladığı öğrenildi. Bu arada kaptan Hüseyin’in ve takımın eski oyuncularının da özellikle yabancı futbolcuların moral bozukluğundan kurtulması için yoğun çaba harcadığı bildirildi. Trabzonspor mutlak galibiyet parolasıyla çıkacağı Antalya sınavının ardından evinde Galatasaray’ı ağırlayacak.

Yönetimden son mesaj
Bu arada yönetim, takımın ardından camiaya da resmi site aracılığı ile mesajlar yolladı. Açıklamada özetle şu ifadeler kullanıldı: Denizli yenilgisi elbette beklenmedik bir sonuçtur. Ancak camianın her ferdi bu kulübün bir parçası olduğundan hareketle sorumlu davranmalıdır. Şimdi suçlu arama değil, ekip anlayışıyla hareket edip talihsizliğin giderilme zamanıdır. Sevinçler kadar üzüntüleri de paylaşmak zorundayız. Bizler her zamanki gibi teknik heyet ve takıma güveniyoruz.

Alanzinho’ya destek
Ersun Yanal´ın Brezilyalı oyuncuya Antalyaspor önünde şans vermesi bekleniyor



“İzledik de aldık”
Trabzonspor'un hayal kırıklığı yaratan transferi Alanzinho, eleştirilerden nasibini alsa da teknik direktör Ersun Yanal’ın Brezilyalı’nın performansından memnun olduğu dile getirildi. Yakın çevresine Sambacı’nın durumu hakkında değerlendirmeler yapan Bordo-Mavililer’in hocasının, “Alanzinho’nun kalitesi konusunda hiçbir tereddütümüz yok. İzledik, beğendik, aldık. Faydalı olacağından yana da hiçbir şüphemiz bulunmuyor” dediği ifade edildi.

Morali yerine geldi
Teknik direktör Ersun Yanal’ın Alanzinho’nun çok yönlü futbol karakterinden yararlanmayı istediği, Sambacı’yı sabit bir bölgede değil golcülerin hemen arkasındaki geniş alanda görevlendireceği ifade edildi. Bu arada son idmanda Brezilyalı oyuncunun performansı göz doldurdu. Arkadaşlarının verdiği moralle toparlandığı gözlenen Alanzinho’nun Antalyaspor deplasmanında da en azından 45 dakika sahada kalmasına kesin gözüyle bakılıyor.